2007 yılının son yarısında, lipit düzeyini modifiye edici terapi arenasına, beklenmedik sonuçlar elde edilen iki tane geniş, prospektif, randomize çalışma damgasını vurmuştur. Klinik faydayı ortaya koyma kapasiteleri olmamasına rağmen bu çalışmaların her ikisi de bu önemli alanda yapılan araştırmaların devam etmesine ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymuşlardır. Aterosklerotik Olaylardaki Etkisini Anlamak için Lipit Düzeyi Tedavisinin Araştırılması Çalışmasında (The Investigation of Lipid Level Management to Understand its Impact in Atherosclerotic Events) (ILLUMINATE) [1,2] atorvastatin ile tedavi edilen kardiyovasküler hastalığı ya da tip 2 diyabeti olan hastalarda bir kolesteril ester transfer proteini (CETP) inhibitörü olan torsetrapib'in etkisi ele alınmıştır. Çalışma tedavi kolunda gözlemlenen istenmeyen olaylar nedeniyle erken sonlandırılmak durumunda kalmıştır. HDL kolesterol düzeyinde görülen %72.1'lik etkileyici bir artış ve LDL kolesterol düzeyinde açıklanamayan %24.9'luk azalmaya rağmen torsetrapib ile tedavi edilen hastalarda major kardiyovasküler olaylara daha sık rastlanılmıştır (%5'e karşılık %6.2, risk oranı 1.25; P =0.001). En büyük sorun ise ele alınan bütün sonlanım noktalarının en zoru olan bütün ölüm nedenlerinde gözlemlenen artış olmuştur (%0.8'e karşılık %1.2, risk oranı 1.58; P = 0.006). Bu bulguları aydınlatmaya yönelik olarak aktif bir şekilde cevap aranmış ve bu amaçla birçok mekanizma öne sürülmüştür. Öne sürülen mekanizmalar arasında disfonksiyonel ya da pro-aterojenik HDL partiküllerinin oluşması da yer almaktadır. Yeni bir CETP inhibitörü ile görüntüleme yoluyla Aterosklerotik Hastalıktaki Değişikliğin Derecelendirilmesi Çalışması 2'de (the Rating Aterosklerotic Disease Change by Imaging with a New CETP Inhibitor - Trial) (RADIANCE) torsetrapib kullanarak karotis arter intima - medya kalınlığında kayda değer bir değişiklik sağlanamamış olması [3] ve CETP İnhibisyonu ve HDL artışı ile Aterosklerozda sağlanan azalmanın Koroner Ultrason kullanılarak Ölçülmesiyle Lipit Seviyesi Tedavisinin Araştırılması Çalışmasında (Lipid Level Management Using Coronary Ultrasound to Ases Reduction of Atherosclerosis by CETP Inhibition and HDL Elevation) (ILLUSTRATE; ILLUMINATE'nin bir alt çalışması) intravasküler ultrason ölçümleriyle aterosklerozda ilerleme olduğunun tespit edilmesi, direkt bir pro - aterojenik etkiye karşı çıkmaktadır. ILLUMINATE'de ortalama sistolik kan basıncı plasebo ile tedavi edilen hastalarda 0.9 mmHg artarken torsetrapib ile tedavi edilen hastalarda 5.4 mmHg artmıştır ve sodyum, bikarbonat ve aldosteronun azalan seviyeleri ile eşleşen artmış serum potasyumu renin - aldosteron yolunun muhtemel hedef dışı (off - target) aktivasyonunu işaret etmektedir.
2007 yılının son yarısında, lipit düzeyini modifiye edici terapi arenasına, beklenmedik sonuçlar elde edilen iki tane geniş, prospektif, randomize çalışma damgasını vurmuştur. Klinik faydayı ortaya koyma kapasiteleri olmamasına rağmen bu çalışmaların her ikisi de bu önemli alanda yapılan araştırmaların devam etmesine ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymuşlardır. Aterosklerotik Olaylardaki Etkisini Anlamak için Lipit Düzeyi Tedavisinin Araştırılması Çalışmasında (The Investigation of Lipid Level Management to Understand its Impact in Atherosclerotic Events) (ILLUMINATE) [1,2] atorvastatin ile tedavi edilen kardiyovasküler hastalığı ya da tip 2 diyabeti olan hastalarda bir kolesteril ester transfer proteini (CETP) inhibitörü olan torsetrapib'in etkisi ele alınmıştır. Çalışma tedavi kolunda gözlemlenen istenmeyen olaylar nedeniyle erken sonlandırılmak durumunda kalmıştır. HDL kolesterol düzeyinde görülen %72.1'lik etkileyici bir artış ve LDL kolesterol düzeyinde açıklanamayan %24.9'luk azalmaya rağmen torsetrapib ile tedavi edilen hastalarda major kardiyovasküler olaylara daha sık rastlanılmıştır (%5'e karşılık %6.2, risk oranı 1.25; P =0.001). En büyük sorun ise ele alınan bütün sonlanım noktalarının en zoru olan bütün ölüm nedenlerinde gözlemlenen artış olmuştur (%0.8'e karşılık %1.2, risk oranı 1.58; P = 0.006). Bu bulguları aydınlatmaya yönelik olarak aktif bir şekilde cevap aranmış ve bu amaçla birçok mekanizma öne sürülmüştür. Öne sürülen mekanizmalar arasında disfonksiyonel ya da pro-aterojenik HDL partiküllerinin oluşması da yer almaktadır. Yeni bir CETP inhibitörü ile görüntüleme yoluyla Aterosklerotik Hastalıktaki Değişikliğin Derecelendirilmesi Çalışması 2'de (the Rating Aterosklerotic Disease Change by Imaging with a New CETP Inhibitor - Trial) (RADIANCE) torsetrapib kullanarak karotis arter intima - medya kalınlığında kayda değer bir değişiklik sağlanamamış olması [3] ve CETP İnhibisyonu ve HDL artışı ile Aterosklerozda sağlanan azalmanın Koroner Ultrason kullanılarak Ölçülmesiyle Lipit Seviyesi Tedavisinin Araştırılması Çalışmasında (Lipid Level Management Using Coronary Ultrasound to Ases Reduction of Atherosclerosis by CETP Inhibition and HDL Elevation) (ILLUSTRATE; ILLUMINATE'nin bir alt çalışması) intravasküler ultrason ölçümleriyle aterosklerozda ilerleme olduğunun tespit edilmesi, direkt bir pro - aterojenik etkiye karşı çıkmaktadır. ILLUMINATE'de ortalama sistolik kan basıncı plasebo ile tedavi edilen hastalarda 0.9 mmHg artarken torsetrapib ile tedavi edilen hastalarda 5.4 mmHg artmıştır ve sodyum, bikarbonat ve aldosteronun azalan seviyeleri ile eşleşen artmış serum potasyumu renin - aldosteron yolunun muhtemel hedef dışı (off - target) aktivasyonunu işaret etmektedir.
.: Process List