ÜRODİNAMİK OLARAK KANITLANMIŞ KARMA ÜRİNER İNKONTİNANSIN TEDAVİSİNDE PERİÜRETRAL KOLLAJEN ENJEKSİYONUNUN ROLÜ VAR MI?
Makale Dili: TR
ÖZET
Amaçlar. Karma üriner inkontinans (MUI) ve ürodinamik olarak kanıtlanmış sfinkter yetmezliği ve detrusor aşırı aktivi-tesi belirtileri ile başvuran hastalarda periüretral kollajen enjeksiyonunun (PCI'nin) etkinliğini araştırmak. Yöntemler. Şubat 1999 ile Şubat 2003 arasında PCI uygulanan tüm hastalar geriye dönük olarak gözden geçirilmiştir; bu dönemde, MUI olan hastalarda birinci seçenek tedavi olarak PCI uygulanmıştır. Dahil edilme ölçütleri, MUI belirtileri, ürodinamik incelemede detrusor aşırı aktivitesi ve sfinkter yetmezliğine bağlı stres üriner inkontinans (fizik muayene, stres testi, Valsalva kaçırma basıncı ile ürodinamik inceleme ve üretral hipermobilite olmaksızın sistografi bulguları ile tespit edilmiştir) şeklinde belirlenmiştir. Akıbete ilişkin birincil ölçüler, Ürogenital Distres Ölçeği (UDI), İnkontinans Etkisi Soru Formu, yaşam kalitesi puanı ve antikolinerjik ilaçlara veya ek cerrahi girişime gereksinim olup olmamasıdır. Karşılaştırmalar, Wilcoxon signed ranks test ve eşleştirilmiş t testi ile yapılmıştır. Bulgular. PCI uygulanan 56 hastanın 43'ü MUI belirtileri ile başvurmuş ve bunların 16'sında (%29) hem detrusor aşırı aktivitesi hem de ürodinamik incelemede stres üriner inkontinans saptanmıştır. PCI'den sonraki (ek PCI olmadan) ortalama izlem süresi 18 aydır (6-39 ay). Ortalama yaş 65'tir (40-84). Ortalama Valsalva kaçırma basıncı 54±40 cm H2O (18-146) bulunmuştur. On hastaya, daha önce anti-inkontinans işlemleri uygulanmıştır ve antikolinerjik ilaçlar, bunların 6'sında işe yaramamıştır. Soru formunda, PCI'den önce ileri derecede MUI/kötü yaşam kalitesine işaret eden puanlar, PCI'den sonra iyileşmiştir; sırasıyla UDI soru 1, 2.3±0.8 ve 1.3±1.0 (P=0,021); UDI soru 2, 2.1±1.2 ve 1.4±1.0 (P=0,068); UDI soru 3, 2.9±0.4 ve 1.8±1.2 (P=0.010) ve yaşam kalitesi sorusu, 8.6±2.1 ve 5.2±3.5 (P=0.026). Ortalama 1,9 tedavi için (1-3 arası) enjekte edilen ortalama hacim/hasta 8.5 cm3 (5-17 arası) kadardır. Dört hasta, antikolinerjik ilaç kul-lanmaya devam etmiştir ve biri de sling uygulamasına geçmiş-tir. Sonuçlar. MUI olan hastalarda, özellikle de antikolinerjik ilaçların yan etki riski fazla olduğunda veya işeme dinamikleri sling uygulamasını engelliyorsa, PCI'nin birincil/ilk girişim olarak kullanılması tercih edilebilir.
Amaçlar. Karma üriner inkontinans (MUI) ve ürodinamik olarak kanıtlanmış sfinkter yetmezliği ve detrusor aşırı aktivi-tesi belirtileri ile başvuran hastalarda periüretral kollajen enjeksiyonunun (PCI'nin) etkinliğini araştırmak. Yöntemler. Şubat 1999 ile Şubat 2003 arasında PCI uygulanan tüm hastalar geriye dönük olarak gözden geçirilmiştir; bu dönemde, MUI olan hastalarda birinci seçenek tedavi olarak PCI uygulanmıştır. Dahil edilme ölçütleri, MUI belirtileri, ürodinamik incelemede detrusor aşırı aktivitesi ve sfinkter yetmezliğine bağlı stres üriner inkontinans (fizik muayene, stres testi, Valsalva kaçırma basıncı ile ürodinamik inceleme ve üretral hipermobilite olmaksızın sistografi bulguları ile tespit edilmiştir) şeklinde belirlenmiştir. Akıbete ilişkin birincil ölçüler, Ürogenital Distres Ölçeği (UDI), İnkontinans Etkisi Soru Formu, yaşam kalitesi puanı ve antikolinerjik ilaçlara veya ek cerrahi girişime gereksinim olup olmamasıdır. Karşılaştırmalar, Wilcoxon signed ranks test ve eşleştirilmiş t testi ile yapılmıştır. Bulgular. PCI uygulanan 56 hastanın 43'ü MUI belirtileri ile başvurmuş ve bunların 16'sında (%29) hem detrusor aşırı aktivitesi hem de ürodinamik incelemede stres üriner inkontinans saptanmıştır. PCI'den sonraki (ek PCI olmadan) ortalama izlem süresi 18 aydır (6-39 ay). Ortalama yaş 65'tir (40-84). Ortalama Valsalva kaçırma basıncı 54±40 cm H2O (18-146) bulunmuştur. On hastaya, daha önce anti-inkontinans işlemleri uygulanmıştır ve antikolinerjik ilaçlar, bunların 6'sında işe yaramamıştır. Soru formunda, PCI'den önce ileri derecede MUI/kötü yaşam kalitesine işaret eden puanlar, PCI'den sonra iyileşmiştir; sırasıyla UDI soru 1, 2.3±0.8 ve 1.3±1.0 (P=0,021); UDI soru 2, 2.1±1.2 ve 1.4±1.0 (P=0,068); UDI soru 3, 2.9±0.4 ve 1.8±1.2 (P=0.010) ve yaşam kalitesi sorusu, 8.6±2.1 ve 5.2±3.5 (P=0.026). Ortalama 1,9 tedavi için (1-3 arası) enjekte edilen ortalama hacim/hasta 8.5 cm3 (5-17 arası) kadardır. Dört hasta, antikolinerjik ilaç kul-lanmaya devam etmiştir ve biri de sling uygulamasına geçmiş-tir. Sonuçlar. MUI olan hastalarda, özellikle de antikolinerjik ilaçların yan etki riski fazla olduğunda veya işeme dinamikleri sling uygulamasını engelliyorsa, PCI'nin birincil/ilk girişim olarak kullanılması tercih edilebilir.
ABSTRACT
Objectives. To investigate the effectiveness of periurethral collagen injection (PCI) in patients presenting with symp-toms of mixed urinary incontinence (MUI) and urodynami-cally demonstrated sphincter deficiency and detrusor over-activity. Methods. A retrospective review was performed on all patients undergoing PCI from February 1999 to February 2003, during which those with MUI were treated with PCI as first-line therapy. The inclusion criteria were MUI symptoms, detrusor overactivity on urodynamic study, stress urinary incontinence due to sphincter deficiency (determined from physical examination, stress test, urodynamic study with Valsalva leak point pressure, and cystography findings, without urethral hypermobility). The primary outcome measures were the Urogenital Distress Inventory (UDI), Incontinence Impact Questionnaire, and quality-of-life score and the need for anticholinergic medications or additional surgery. Comparisons were performed using the Wilcoxon signed ranks test and paired t test. Results. Of the 56 patients who underwent PCI, 43 pre-sented with symptoms of MUI, and 16 of these (29%) had both detrusor overactivity and stress urinary incontinence on urodynamic study. The mean follow-up after PCI (without additional PCI) was 18 months (range 6 to 39). The mean age was 65 years (range 40 to 84). The mean Valsalva leak point pressure was 54 ± 40 cm H2O (range 18 to 146). Ten patients had undergone previous anti-incontinence proce-dures, and anticholinergic medications had failed in six. The questionnaire scores, indicating severe MUI/poor quality of life before PCI, improved after PCI: UDI question 1, 2.3 ± 0.8 versus 1.3 ± 1.0 (P= 0.021); UDI question 2, 2.1 ± 1.2 versus 1.4 ± 1.0 (P= 0.068); UDI question 3, 2.9 ± 0.4 versus 1.8 ± 1.2 (P= 0.010); and quality-of-life question, 8.6 ± 2.1 versus 5.2 ± 3.5 (P= 0.026). The mean injected volume/patient was 8.5 cm3 (range 5 to 17) within a mean of 1.9 treatments (range 1 to 3). Four patients continued taking anticholiner-gic medications and one proceeded to sling placement. Conclusions. The use of PCI as the primary/initial interven-tion in patients with MUI may be the preferred approach, particularly in patients with an elevated risk of anticholinergic medication side effects or when voiding dynamics pre-clude sling placement. UROLOGY 67: 725-730, 2006.
Objectives. To investigate the effectiveness of periurethral collagen injection (PCI) in patients presenting with symp-toms of mixed urinary incontinence (MUI) and urodynami-cally demonstrated sphincter deficiency and detrusor over-activity. Methods. A retrospective review was performed on all patients undergoing PCI from February 1999 to February 2003, during which those with MUI were treated with PCI as first-line therapy. The inclusion criteria were MUI symptoms, detrusor overactivity on urodynamic study, stress urinary incontinence due to sphincter deficiency (determined from physical examination, stress test, urodynamic study with Valsalva leak point pressure, and cystography findings, without urethral hypermobility). The primary outcome measures were the Urogenital Distress Inventory (UDI), Incontinence Impact Questionnaire, and quality-of-life score and the need for anticholinergic medications or additional surgery. Comparisons were performed using the Wilcoxon signed ranks test and paired t test. Results. Of the 56 patients who underwent PCI, 43 pre-sented with symptoms of MUI, and 16 of these (29%) had both detrusor overactivity and stress urinary incontinence on urodynamic study. The mean follow-up after PCI (without additional PCI) was 18 months (range 6 to 39). The mean age was 65 years (range 40 to 84). The mean Valsalva leak point pressure was 54 ± 40 cm H2O (range 18 to 146). Ten patients had undergone previous anti-incontinence proce-dures, and anticholinergic medications had failed in six. The questionnaire scores, indicating severe MUI/poor quality of life before PCI, improved after PCI: UDI question 1, 2.3 ± 0.8 versus 1.3 ± 1.0 (P= 0.021); UDI question 2, 2.1 ± 1.2 versus 1.4 ± 1.0 (P= 0.068); UDI question 3, 2.9 ± 0.4 versus 1.8 ± 1.2 (P= 0.010); and quality-of-life question, 8.6 ± 2.1 versus 5.2 ± 3.5 (P= 0.026). The mean injected volume/patient was 8.5 cm3 (range 5 to 17) within a mean of 1.9 treatments (range 1 to 3). Four patients continued taking anticholiner-gic medications and one proceeded to sling placement. Conclusions. The use of PCI as the primary/initial interven-tion in patients with MUI may be the preferred approach, particularly in patients with an elevated risk of anticholinergic medication side effects or when voiding dynamics pre-clude sling placement. UROLOGY 67: 725-730, 2006.
.: İşlem Listesi